ALLAH’IN AYETLERİNİN (ŞİFA BULUNMASI) FAZİLETLERİ
Kur’an-ı Kerim ayetlerinden de anlaşılacağı üzere, toplumsal düzenin sağlanması, Allah’ın varlığına inanılması (ibadet edilmesi), kaderin ve yeniden dirileceğini anlatmak için, Allah katından Kur’an-ı Kerim (ayetler) gönderilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in kendisi bir mucize ve içinde mucizelerle dolu ayetler mevcuttur.
Kur’an-ı Kerim’in en önemli mucizelerinden biri de; mü’minleri her türlü kötülüklerden (bedensiz mahlukatlardan, şeytan ruhlu insanların şerrinden, Allah’ın tayin ettiği felaket ve doğal afetlerden ve kazalardan) korumasıdır.
Diğer bir mucizesi de; her türlü hastalıklardan (şifa olması), koruması veya tedavi (şifa) edebilmesidir.
Dünyadaki hastalıkları üç gruba ayırmak (incelemek) gerekmektedir;
· Mikrobik hastalıklar (bakteri)
· Manevi hastalıklar (psikolojik)
· Manevi hastalıkların neden olduğu hücresel (hücre yıkımları) hastalıklar (kanser vb.)
Manevi hastalıklar ve manevi hastalıların neden olduğu hastalıların tedavisinde en önemli şifa yöntemi, maneviyatı yükseltmek, huzura kavuşmaktır.
Bu hastalıklarda fiziksel göstergeler (tahliller) ne olursa olsun, bu hastalıklar psikolojik veya psikolojik kaynaklı hastalıklardır. Bu hastalıların tedavisi kişinin kendi ruhunda gizlidir. Bu nedenle hastalılardan kurtulmanın yolu; ruhu (nefsi) arındırmak ve manevi duyguları güçlendirmekten geçer.
Mikrobik (bakterisel) hastalıklarda mutlaka doktora gitmeli ve tahliller sonunda hastalığa teşhis konulmalı ve ona göre (doktorun tavsiyesi doğrultusunda) ilaçlarla tedavi olunmalıdır. Ancak burada dikkate değer bir gerçek vardır;
Eğer hasta olan insanın manevi duyguları mükemmel değilse, alınan ilaçlar istenilen mükemmel sonuçları veremeyecek veya çok uzun sürelerde verecek ya da hiç vermeyecektir.
Bu savlar artık batıl olmaktan çıkmış, önemli bilim adamları ve tıp doktorları tarafından da savunulmakta ve kabul görmektedir. Dünyaca ünlü Türk cerrah Dr. Mehmet ÖZ’ün “Şifayı Yüreğinde Ara” adlı kitabında; dua ve maneviyatın insan sağlığında ve hastaların tedavisindeki önemini ve alınan sonuçları açık yüreklilikle açıklamış ve vurgulamıştır.
Manevi duyguları güçlü insanların bedenleri (beyin, kalp, tiroid bezi, timüs bezi vb.) yoğun olarak “Endorfin” (huzur ve uyku veren) salgı, Akkan-T hücreleri (arızalı hücreleri yok eden hücreler), Antikorlar (bedendeki mikropları öldüren doğal antibiyotikler) üretirler.
İç huzuru oluşmamış insanların da bedenleri; Endorfin, Serotin, Akkan, Antikor vb. salgılar salgılarlar. Ancak, düzensiz ve ihtiyaç olduğu zaman ihtiyaç olunan miktar kadar salgılayamazlar. Sürekli bir şeyler eksik (noksan) kalacaktır.
En etkili ve makul olan dua, insanın kendisi için yaptığı (Allah’a yakarış-yakınlaşma) duadır. Çünkü, dua (ibadet) anında insanın tüm organları (beyin, dil, dudaklar, göz, kalp, akciğer vb.) fiiliyatın içinde yer alır ve manevi haz duyarlar. Özellikle de tükürük bezleri bol miktarda ağızda tükürük oluşturur. Bu tükürükte bol miktarda Antikor, Antiseptik, Endorfin, Serotin, T Hücreleri, İnsülin, Adrenalin salgıları bulunur.
Bir nevi bu tükürük, en değerli doğal ilaçların karışımından elde edilen hap gibidir. Çok değerli bir besin-gıda gibidir.
İbadet anında ağızda çoğalan tükürüğü yutarak, onu, organların hizmetine, faydasına sunmaktan daha önemli bir davranış olamaz.
Şifa niyetiyle, başkaları tarafından okunan duaların da faydası mutlaka vardır. Ancak, kendi şifan için kendi duanı kendin yapmak kadar faydalı (tüm organlarımızın aktif olarak dahil olması ve ağızdaki oluşacak tükürük oluşumu) olamayacaktır.
Burada istisnai bir durumdan da söz etmekte yarar görmekteyiz;
Maneviyatı yüksek, Allah’ın izniyle hidayete ermiş şifacı mü’minler bulunmaktadır. Nasık ki, tıp ilmini almış modern doktorlar, mikrobik hastalıkları, muayene-tahliller sonucunda teşhis edip tedavi ediyorlarsa,
Psikolojik (manevi) ve psikolojik oluşumların neden olduğu (stres, kanser vb.) hastalıkları da, bu “Şifacı Mü’minler” dua okuyarak, tedavi edebilmektedirler.
Şifacı mü’minlerin uyguladıkları en önemli tedavi yöntemleri;
- Su ve bal gibi sıvı maddelere yoğun olarak dua okuyarak,
- Doğrudan hastanın yüzüne, bedenine dua okuyarak,
- Doğrudan hastanın bedenine elleri ile masaj uygulayarak,
Tedavi yöntemi uygulamaktadırlar.
Burada en etkili yöntem, bal veya suya okunan dualarla sıvının şifalı hale getirilme yöntemidir.
Duayı okuyan şifacı mü’minin bedeninde sürekli, pozitif enerji ve Alfa dalgaları bulunmaktadır. Çünkü bu şifacı mü’min, ibadeti, Allah’a yakın olmayı bir yaşam tarzı olarak tercih etmiştir. Dünya hayatı (maddiyat) küçük bir ihtiyaç, ibadet etmek Allah’a yakın olmak ise, onun için vazgeçilemez bir “zaruret”tir.
Sıvıya okuduğu dua anında, sıvıya çok yoğun olarak, pozitif enerji ve Alfa dalgaları yüklemektedir (geçmektedir).
Şifa niyetine okunup içilen sıvı, hasta olan kişiye ciddi anlamda faydalı olacaktır.
Çağlar boyu uygulanan bu yöntem inançlı toplumlarda, daha bilinçli ve bilimsel olarak uygulanmakta ve çok iyi sonuçlar alabilmektedir.
Şifacı mü’minlerin en önemli özelliklerinden bir diğeri de;
Meleklerle irtibat kurabilmekte, insanların ruhları ile diyalog kurabilmektedir. Hatta cinlerin mü’min (Allah’a inananları) olanları ile irtibat kurabilmektedir.
Bu meziyetleri (doğa üstü güçleri) sayesinde, manevi hastalığı olan hastaların, hastalıklarını, hastalığa neden olan oluşumları çok rahat bir şekilde teşhis (tahlil) edebilmektedir. Bu teşhisi sayesinde tedavisini de kolayca yapabilmektedir.
Bu mü’minler “Şifacılığı” Allah’ın izniyle (takdiri ve hidayeti) yürütmekte ve olumlu sonuçlar alabilmektedir.
Kur’an-ı Kerim’in tüm ayetleri mucizedir ve şifa vericidir.
Ancak bazıları, özellikle bazı bedensel ve ruhsal rahatsızlıkların tedavisi ve şifası için gönderilmiştir.
Bu sure ve ayetlerin mutlaka bir bütün olarak özellikle de orijinal (arapça) olarak “Ezbere” okunmasında çok büyük hayır ve faydalar vardır.
26 Ağustos 2012 Pazar
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
YÜKSEK KOLESTEROL
Havuç,
Zencefil,
ZATÜRRE
Karahindiba,
ZONA
Sarı kantaron,
Havuç,
Zencefil,
ZATÜRRE
Karahindiba,
ZONA
Sarı kantaron,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
TANSİYON DÜŞÜRÜCÜLER
Civan perçemi,
Havuç,
Ginko,
Ökse otu,
Alıç,
Brokoli,
Kedi otu,
TANSİYON YÜKSELTİCİLER
Biberiye,
Çoban çantası,
Meyan kökü,
TÜM DERİ HASTALIKLARI
Aynı sefa
Çay ağacı,
TROİD BEZİ İŞLEV BOZUKLUĞU
Aynı safa
Brokoli
Kuşburnu
Oğul otu
TOPLAR DAMAR DEFORMASYONU ÖDEM ÇÖZÜCÜ
At kestanesi
At kuyruğu
Kurt pençesi
UYKUSUZLUK
Şerbetçi otu,
Sarı kantaron,
Ökse otu,
Kedi otu,
UYUŞTURUCU
Adam otu
Kedi otu
Kırlangıç otu
Rezene
ÜST SOLUNUM YOLU- AĞIZ İÇİ İLTİHAP GİDERİCİ
Ada çayı,
Altın başak,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
Zencefil,
Meyan kökü,
Papatya,
VARİS
At kestanesi,
Aynı sefa,
Karakafes otu,
VİRİTÜK BAKTERİ ÖLDÜRÜCÜ
Sarı kantaron,
VÜCUDA ZİNDELİK VERENLER
Kayısı,
Ginseng,
Yulaf,
YARA İYİLEŞTİRİCİLER
Karakafes otu,
Sinirli ot,
YAŞLILARI ZİNDE TUTUCU
Ginseng
Hindiba
Isırgan otu
Kekik
Keten tohumu
Kurt pençesi
Tarçın
Civan perçemi,
Havuç,
Ginko,
Ökse otu,
Alıç,
Brokoli,
Kedi otu,
TANSİYON YÜKSELTİCİLER
Biberiye,
Çoban çantası,
Meyan kökü,
TÜM DERİ HASTALIKLARI
Aynı sefa
Çay ağacı,
TROİD BEZİ İŞLEV BOZUKLUĞU
Aynı safa
Brokoli
Kuşburnu
Oğul otu
TOPLAR DAMAR DEFORMASYONU ÖDEM ÇÖZÜCÜ
At kestanesi
At kuyruğu
Kurt pençesi
UYKUSUZLUK
Şerbetçi otu,
Sarı kantaron,
Ökse otu,
Kedi otu,
UYUŞTURUCU
Adam otu
Kedi otu
Kırlangıç otu
Rezene
ÜST SOLUNUM YOLU- AĞIZ İÇİ İLTİHAP GİDERİCİ
Ada çayı,
Altın başak,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
Zencefil,
Meyan kökü,
Papatya,
VARİS
At kestanesi,
Aynı sefa,
Karakafes otu,
VİRİTÜK BAKTERİ ÖLDÜRÜCÜ
Sarı kantaron,
VÜCUDA ZİNDELİK VERENLER
Kayısı,
Ginseng,
Yulaf,
YARA İYİLEŞTİRİCİLER
Karakafes otu,
Sinirli ot,
YAŞLILARI ZİNDE TUTUCU
Ginseng
Hindiba
Isırgan otu
Kekik
Keten tohumu
Kurt pençesi
Tarçın
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
SAVUNMA SALGILARINI ÇOĞALTICI
Ihlamur,
Ispanak,
SEDEF HASTALIĞI
Deve dikeni,
Yulaf,
SELÜLİT
Aynı sefa,
Çay ağacı,
SEROTONİN EKSİKLİĞİ
Muz,
SES KISIKLIĞI
Ebe gömeci,
Keten tohumu,
Meyan kökü,
Sinirli ot,
Zencefil,
SİGARA VE ALKOL BAĞIMLILIĞI
Yulaf,
SİĞİLLER
İncir sütü,
Sarımsak,
Söğüt suyu,
Sütleğen,
SİNDİRİM PROBLEMİ
Marul,
Keten tohumu,
Kimyon,
Zencefil,
Ispanak,
Maydanoz,
SİNÜZİT
Ginko,
SPAZM ÇÖZÜCÜ
Adam otu
Kırlangıçotu
STRES GİDERİCİ-SİNİR YATIŞTIRICI 57
Ginseng
Kedi otu
Kimyon
Ökse otu yaprakları
SU ÇİÇEĞİ
Sarı kantaron,
ŞEKER HASTALIĞI
Ginkgo
Ginseng
Hindiba
Madımak
Ihlamur,
Ispanak,
SEDEF HASTALIĞI
Deve dikeni,
Yulaf,
SELÜLİT
Aynı sefa,
Çay ağacı,
SEROTONİN EKSİKLİĞİ
Muz,
SES KISIKLIĞI
Ebe gömeci,
Keten tohumu,
Meyan kökü,
Sinirli ot,
Zencefil,
SİGARA VE ALKOL BAĞIMLILIĞI
Yulaf,
SİĞİLLER
İncir sütü,
Sarımsak,
Söğüt suyu,
Sütleğen,
SİNDİRİM PROBLEMİ
Marul,
Keten tohumu,
Kimyon,
Zencefil,
Ispanak,
Maydanoz,
SİNÜZİT
Ginko,
SPAZM ÇÖZÜCÜ
Adam otu
Kırlangıçotu
STRES GİDERİCİ-SİNİR YATIŞTIRICI 57
Ginseng
Kedi otu
Kimyon
Ökse otu yaprakları
SU ÇİÇEĞİ
Sarı kantaron,
ŞEKER HASTALIĞI
Ginkgo
Ginseng
Hindiba
Madımak
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ)
Lahana,
Kara hindiba,
Balık kılçığı,
ÖKSÜRÜK GİDERİCİLER
Kekik,
Meyan kökü,
Öksürük otu,
Ihlamur,
Zencefil,
PANKREAS RAHATSIZLIĞI
Sinirli ot,
Sarı kantaron,
PARKİNSON
Çarkıfelek çiçeği,
Bakla,
PROSTAT RAHATSIZLIĞI
Yakı otu,
Brokoli,
Kabak çekirdeği,
Bodur palmiye meyvesi,
Domates suyu,
SAÇ DÖKÜLMESİ
Palmiye meyvesi,
Meyan kökü,
SAFRA KESESİ RAHATSIZLIĞI
Aynı sefa,
Deve dikeni,
Kara hindiba,
Sarı kantaron,
Yulaf tanesi,
SAKİNLEŞTİRİCİLER
Mayıs papatyası,
Ökse otu,
Sarı kantaron,
Şerbetçi otu,
Kedi otu kökü,
SARA (EPİLEPSİ) HASTALIĞI
Kedi otu,
Yapışkan otu,
Ökse otu,
SARILIK
Deve dikeni,
Lahana,
Kara hindiba,
Balık kılçığı,
ÖKSÜRÜK GİDERİCİLER
Kekik,
Meyan kökü,
Öksürük otu,
Ihlamur,
Zencefil,
PANKREAS RAHATSIZLIĞI
Sinirli ot,
Sarı kantaron,
PARKİNSON
Çarkıfelek çiçeği,
Bakla,
PROSTAT RAHATSIZLIĞI
Yakı otu,
Brokoli,
Kabak çekirdeği,
Bodur palmiye meyvesi,
Domates suyu,
SAÇ DÖKÜLMESİ
Palmiye meyvesi,
Meyan kökü,
SAFRA KESESİ RAHATSIZLIĞI
Aynı sefa,
Deve dikeni,
Kara hindiba,
Sarı kantaron,
Yulaf tanesi,
SAKİNLEŞTİRİCİLER
Mayıs papatyası,
Ökse otu,
Sarı kantaron,
Şerbetçi otu,
Kedi otu kökü,
SARA (EPİLEPSİ) HASTALIĞI
Kedi otu,
Yapışkan otu,
Ökse otu,
SARILIK
Deve dikeni,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
MANTAR
Aynı sefa,
Isırgan otu,
Çay ağacı,
MEME KANSERİ
Kimyon,
MENEPOZ RAHATSIZLIĞI
Şerbetçi otu,
Kedi otu,
Meyan kökü,
Soya fasulyesi,
MİDE BAĞIRSAK ÜLSERİ
Sarı kantaron,
Kudret narı,
Ananas,
Ebegömeci,
MİĞREN-BAŞ AĞRISI
Ginko,
Zencefil,
MİKROP ÖLDÜRÜCÜ
Menekşe,
Mersinotu (Murt),
Meşe palamutu,
Sarı kantaron,
Tarçın,
MUKOZA KORUYUCU
Boy otu,
NEFES DARLIĞI
Müge otu,
NEZLE-GRİP
Ekenazeya,
Meyan kökü,
Zencefil,
ONİKİ PARMAK BAĞIRSAĞI-KALIN BAĞIRSAK
Aynı safa
Ballıbaba
Çoban çantası
Melekotu kökü
Nane
Aynı sefa,
Isırgan otu,
Çay ağacı,
MEME KANSERİ
Kimyon,
MENEPOZ RAHATSIZLIĞI
Şerbetçi otu,
Kedi otu,
Meyan kökü,
Soya fasulyesi,
MİDE BAĞIRSAK ÜLSERİ
Sarı kantaron,
Kudret narı,
Ananas,
Ebegömeci,
MİĞREN-BAŞ AĞRISI
Ginko,
Zencefil,
MİKROP ÖLDÜRÜCÜ
Menekşe,
Mersinotu (Murt),
Meşe palamutu,
Sarı kantaron,
Tarçın,
MUKOZA KORUYUCU
Boy otu,
NEFES DARLIĞI
Müge otu,
NEZLE-GRİP
Ekenazeya,
Meyan kökü,
Zencefil,
ONİKİ PARMAK BAĞIRSAĞI-KALIN BAĞIRSAK
Aynı safa
Ballıbaba
Çoban çantası
Melekotu kökü
Nane
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
KARACİĞER RAHATSIZLIKLARI (SARILIK-HEPATİT) 166
Devedikeni,
Havuç,
Karahindiba,
Sarı kantaron,
Kudret narı,
Yapışkan otu,
KARAMSARLIK-BİTKİNLİK 70
Kedi otu kökü,
Şerbetçi otu,
KARIN AĞRISI
Aynı sefa,
Kırlangıç otu,
KAS ERİMESİ
Çoban çantası,
Karakafes otu,
KATARAKT (B VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ) 315
Yumurta,
KEMOTERAPİ SONRASI –VÜCUDUN METABOLİZMASINI DÜZENLEYİCİ
Deve dikeni,
Karakafes otu,
KEPEKLENME
Sinirli ot,
KILLARIN SARARTILMASI
Nane,
Hayıt meyvesi,
KIRIKLARIN HIZLI İYİLEŞMESİ
Karakafes otu,
At kuyruğu,
KIRIŞIKLIK
Havuç,
Salatalık,
At kestanesi
KISIRLIK
Ginseng,
KİLO ALDIRICILAR
Sinirli ot,
Melek otu,
KRAMP ÇÖZÜCÜ
Ada çayı,
Biberiye,
Karakafes otu,
Kedi otu,
Kekik,
Mayıs papatyası,
Melek otu,
Sarı kantaron,
KULAK ÇINLAMASI
Ginko,
Ispanak,
Ökse otu,
LENF BEZİ RAHATSIZLIĞI
Yapışkan otu,
Aynı Sefa,
Sarı Kantaron,
Devedikeni,
Havuç,
Karahindiba,
Sarı kantaron,
Kudret narı,
Yapışkan otu,
KARAMSARLIK-BİTKİNLİK 70
Kedi otu kökü,
Şerbetçi otu,
KARIN AĞRISI
Aynı sefa,
Kırlangıç otu,
KAS ERİMESİ
Çoban çantası,
Karakafes otu,
KATARAKT (B VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ) 315
Yumurta,
KEMOTERAPİ SONRASI –VÜCUDUN METABOLİZMASINI DÜZENLEYİCİ
Deve dikeni,
Karakafes otu,
KEPEKLENME
Sinirli ot,
KILLARIN SARARTILMASI
Nane,
Hayıt meyvesi,
KIRIKLARIN HIZLI İYİLEŞMESİ
Karakafes otu,
At kuyruğu,
KIRIŞIKLIK
Havuç,
Salatalık,
At kestanesi
KISIRLIK
Ginseng,
KİLO ALDIRICILAR
Sinirli ot,
Melek otu,
KRAMP ÇÖZÜCÜ
Ada çayı,
Biberiye,
Karakafes otu,
Kedi otu,
Kekik,
Mayıs papatyası,
Melek otu,
Sarı kantaron,
KULAK ÇINLAMASI
Ginko,
Ispanak,
Ökse otu,
LENF BEZİ RAHATSIZLIĞI
Yapışkan otu,
Aynı Sefa,
Sarı Kantaron,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
KADINLARDA AKINTILAR
Ballı baba
Civan perçem
Kurt pençesi
KADINLARIN GÖĞÜS GELİŞTİRMESİ
Boy otu tohumu,
Çemenotu,
Çörek otu,
Kimyon,
KADINLARIN CİNSEL HASTALIKLARI
Civanperçemi,
KALP RAHATSIZLIKLARI –GÜÇLENDİRİCİLER-110
Alıç,
Ginko,
Ökse otu,
Şerbetçi otu,
KAN BASINCINI DÜZENLEYİCİLER 29
Alıç,
Ginko,
Karahindiba,
Karakafesotu,
Kedi otu,
Ökse otu,
Zencefil,
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜCÜ
Yulaf taneleri,
Karahindiba,
Ginko,
Ginseng,
KAN TEMİZLEYİCİ
Domates,
KANSERE NEDEN OLAN TÜMÖRLER 151
Ökse otu yaprakları,
Yapışkan otu,
KANSIZLIK GİDERİCİ 194
Kırmızı pancar,
Ballıbaba,
Kekik,
Kimyon,
Isırgan otu,
KANSIZLIK-DEMİR EKSİKLİĞİ 196
Isıtgan otu,
Kırmızı pancar,
Ballı baba
Civan perçem
Kurt pençesi
KADINLARIN GÖĞÜS GELİŞTİRMESİ
Boy otu tohumu,
Çemenotu,
Çörek otu,
Kimyon,
KADINLARIN CİNSEL HASTALIKLARI
Civanperçemi,
KALP RAHATSIZLIKLARI –GÜÇLENDİRİCİLER-110
Alıç,
Ginko,
Ökse otu,
Şerbetçi otu,
KAN BASINCINI DÜZENLEYİCİLER 29
Alıç,
Ginko,
Karahindiba,
Karakafesotu,
Kedi otu,
Ökse otu,
Zencefil,
KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRÜCÜ
Yulaf taneleri,
Karahindiba,
Ginko,
Ginseng,
KAN TEMİZLEYİCİ
Domates,
KANSERE NEDEN OLAN TÜMÖRLER 151
Ökse otu yaprakları,
Yapışkan otu,
KANSIZLIK GİDERİCİ 194
Kırmızı pancar,
Ballıbaba,
Kekik,
Kimyon,
Isırgan otu,
KANSIZLIK-DEMİR EKSİKLİĞİ 196
Isıtgan otu,
Kırmızı pancar,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
HAFIZA GÜÇLENDİRİCİ
Biberiye,
Ginko,
Ginseng,
HAŞERE KOVUCU
Pelin otu,
Çay ağacı,
HEMOROİD – VARİS
At kestanesi,
Karakafes otu,
Sinirli ot,
HEPATİT A-B HASTALIĞI TEDAVİ EDİCİ
Deve dikeni,
HİPERTİROİD
Aynı sefa,
Brokoli,
Hayıt meyvesi,
İDRAR SÖKTÜRÜCÜLER
Biberiye,
Karahindiba,
Meyan kökü,
Zencefil,
İDRAR YOLLARI HASTALIKLARI
Havuç,
Yakı otu,
Yaban mersini,
Kara hindiba,
Sinirli ot,
İLTİHAP KURUTUCULAR
Isırgan otu,
Kara kafes otu,
Mersin otu,
Sarı kantaron,
Zencefil,
İLTİHAPLI ROMATİZMA
Civan perçem,
Sarı kantaron,
İSHAL GİDERİCİ – KABIZ YAPICILAR
Böğürtlen,
Lavanta,
Mersin otu,
Meşe palamutu,
Tarçın,
İSHAL YAPICILAR – KABIZLIK GİDERİCİ
Kedi otu,
Keten tohumu,
yulaf tanesi,
Zencefil,
İŞTAH AÇICILAR
Çörekotu,
Hardal,
Karabiber,
Kekik,
Kimyon,
Mersinotu,
Tarçın,
Şerbetçiotu,
Biberiye,
Ginko,
Ginseng,
HAŞERE KOVUCU
Pelin otu,
Çay ağacı,
HEMOROİD – VARİS
At kestanesi,
Karakafes otu,
Sinirli ot,
HEPATİT A-B HASTALIĞI TEDAVİ EDİCİ
Deve dikeni,
HİPERTİROİD
Aynı sefa,
Brokoli,
Hayıt meyvesi,
İDRAR SÖKTÜRÜCÜLER
Biberiye,
Karahindiba,
Meyan kökü,
Zencefil,
İDRAR YOLLARI HASTALIKLARI
Havuç,
Yakı otu,
Yaban mersini,
Kara hindiba,
Sinirli ot,
İLTİHAP KURUTUCULAR
Isırgan otu,
Kara kafes otu,
Mersin otu,
Sarı kantaron,
Zencefil,
İLTİHAPLI ROMATİZMA
Civan perçem,
Sarı kantaron,
İSHAL GİDERİCİ – KABIZ YAPICILAR
Böğürtlen,
Lavanta,
Mersin otu,
Meşe palamutu,
Tarçın,
İSHAL YAPICILAR – KABIZLIK GİDERİCİ
Kedi otu,
Keten tohumu,
yulaf tanesi,
Zencefil,
İŞTAH AÇICILAR
Çörekotu,
Hardal,
Karabiber,
Kekik,
Kimyon,
Mersinotu,
Tarçın,
Şerbetçiotu,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
DUDAK UÇUKLARI
Sarı kantaron,
EGZAMA – TEMRİYE
Altınbaşak,
Aynı sefa,
Sinirli ot,
Çay ağacı,
EKLEM RAHATSIZLIKLARI
Kara kafes otu,
EL VE AYAKLARDA ŞİŞLİKLER
Aynı sefa,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
ENDORFİN EKSİKLİĞİ
Biber,
EREKSİYON SORUNU
Bakla,
Ginko,
Zencefil,
GAZ GİDERİCİ
Anason,
Adaçayı,
Kimyon,
Papatya,
Nane,
GECE İDRAR KAÇIRMAYI ÖNLEYİCİ
Civan perçemi,
Sarı kantaron,
GÖĞÜS YUMUŞATICI
Meyan kökü,
GÖZ HASTALIKLARI
Ginko,
Havuç,
Rezene,
Yaban mersini,
GUATIR
Yapışkan otu,
GUT HASTALIĞI
Altınbaşak,
Kara hindiba,
Kereviz,
Pırasa,
Kavun,
Karpuz,
Sülfatlı acı sular,
GÜNEŞ YANIĞI
Aynı sefa kremi,
Salatalık,
Sinirli ot,
Çay ağacı,
Sarı kantaron,
EGZAMA – TEMRİYE
Altınbaşak,
Aynı sefa,
Sinirli ot,
Çay ağacı,
EKLEM RAHATSIZLIKLARI
Kara kafes otu,
EL VE AYAKLARDA ŞİŞLİKLER
Aynı sefa,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
ENDORFİN EKSİKLİĞİ
Biber,
EREKSİYON SORUNU
Bakla,
Ginko,
Zencefil,
GAZ GİDERİCİ
Anason,
Adaçayı,
Kimyon,
Papatya,
Nane,
GECE İDRAR KAÇIRMAYI ÖNLEYİCİ
Civan perçemi,
Sarı kantaron,
GÖĞÜS YUMUŞATICI
Meyan kökü,
GÖZ HASTALIKLARI
Ginko,
Havuç,
Rezene,
Yaban mersini,
GUATIR
Yapışkan otu,
GUT HASTALIĞI
Altınbaşak,
Kara hindiba,
Kereviz,
Pırasa,
Kavun,
Karpuz,
Sülfatlı acı sular,
GÜNEŞ YANIĞI
Aynı sefa kremi,
Salatalık,
Sinirli ot,
Çay ağacı,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
BÖBREK TAŞI DÜŞÜRÜCÜ
Diş otu,
Isırgan otu,
Kök boya,
Ölmez çiçeği,
Sinirli ot,
Yapışkan otu,
Zencefil,
BÖBREKÜSTÜ BEZİ RAHATSIZLIĞI
Ginseng,
Meyan kökü,
Şerbetçi otu,
BÖCEK SOKMASI
Aynı sefa kremi,
Sinirli otu yaprağı,
Çay ağacı,
BRONŞİT – ZATÜRRE
Menekşe,
Melekotu kökü,
Meyan kökü,
BURUN KANAMASI – DİĞER ORGAN KANAMALARI
Çoban çantası,
Kurt pençesi,
CİLT GÜZELLEŞTİRİCİ
Marul,
Maydanoz,
Salatalık,
Salyangoz,
Sinirli ot,
Çay ağacı
CİNSEL ORGAN GÜÇLENDİRİCİLER
Hayıt meyvesi,
Meyan kökü,
Salep,
Şerbetçi otu,
Yulaf taneleri,
ÇIBAN TEMİZLEYİCİLER
Boy otu,
Isırgan,
Karakafes otu,
DAMAR SERTLİĞİ
Ginko,
Ökse otu,
DEPRESYON
Kedi otu kökü,
Meyan kökü,
Sarı kantaron,
DERİ RAHATSIZLIKLARI
Aynı sefa,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
Sinirli ot,
Yapışkan otu,
Çay ağacı,
DERİ ŞIKIŞTIRICI
Ada çayı,
At kuyruğu,
Biberiye,
Yapışkan otu,
DİŞ AĞRISI GİDERİCİ
Karanfil,
DÖL YATAĞI KANAMASI
Çoban çantası,
Yakı otu,
Yapışkan otu,
Diş otu,
Isırgan otu,
Kök boya,
Ölmez çiçeği,
Sinirli ot,
Yapışkan otu,
Zencefil,
BÖBREKÜSTÜ BEZİ RAHATSIZLIĞI
Ginseng,
Meyan kökü,
Şerbetçi otu,
BÖCEK SOKMASI
Aynı sefa kremi,
Sinirli otu yaprağı,
Çay ağacı,
BRONŞİT – ZATÜRRE
Menekşe,
Melekotu kökü,
Meyan kökü,
BURUN KANAMASI – DİĞER ORGAN KANAMALARI
Çoban çantası,
Kurt pençesi,
CİLT GÜZELLEŞTİRİCİ
Marul,
Maydanoz,
Salatalık,
Salyangoz,
Sinirli ot,
Çay ağacı
CİNSEL ORGAN GÜÇLENDİRİCİLER
Hayıt meyvesi,
Meyan kökü,
Salep,
Şerbetçi otu,
Yulaf taneleri,
ÇIBAN TEMİZLEYİCİLER
Boy otu,
Isırgan,
Karakafes otu,
DAMAR SERTLİĞİ
Ginko,
Ökse otu,
DEPRESYON
Kedi otu kökü,
Meyan kökü,
Sarı kantaron,
DERİ RAHATSIZLIKLARI
Aynı sefa,
Ebegömeci,
Karakafes otu,
Sinirli ot,
Yapışkan otu,
Çay ağacı,
DERİ ŞIKIŞTIRICI
Ada çayı,
At kuyruğu,
Biberiye,
Yapışkan otu,
DİŞ AĞRISI GİDERİCİ
Karanfil,
DÖL YATAĞI KANAMASI
Çoban çantası,
Yakı otu,
Yapışkan otu,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
BADEMCİK İLTİHABI
Adaçayı,
Meyan kökü,
Zencefil,
BAĞIRSAK KURTLARI
Kabak çekirdeği,
Sarı kantaron,
Solucan otu,
Zencefil,
BAĞIRSAK KRAMPLARI
Nane,
Zencefil,
BAĞIRSAK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİCİ
Ökse otu yaprakları,
BALGAM SÖKTÜRÜCÜ
Kekik,
Meyan kökü,
Rezene,
Salep,
BEL AĞRILARI
At kuyruğu,
Aynı sefa,
Badem,
Sarı kantaron,
BEYİN KANAMASI – İNME ÖNLEYİCİ
Ginko,
Havuç,
Yaban mersini,
BÖBREK VE MESANE İLTİHAP KURUTUCULAR
Altın başak,
Aynı sefa,
Biberiye,
Civan perçemi,
Sarı kantaron,
Yapışkan ot,
Adaçayı,
Meyan kökü,
Zencefil,
BAĞIRSAK KURTLARI
Kabak çekirdeği,
Sarı kantaron,
Solucan otu,
Zencefil,
BAĞIRSAK KRAMPLARI
Nane,
Zencefil,
BAĞIRSAK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİCİ
Ökse otu yaprakları,
BALGAM SÖKTÜRÜCÜ
Kekik,
Meyan kökü,
Rezene,
Salep,
BEL AĞRILARI
At kuyruğu,
Aynı sefa,
Badem,
Sarı kantaron,
BEYİN KANAMASI – İNME ÖNLEYİCİ
Ginko,
Havuç,
Yaban mersini,
BÖBREK VE MESANE İLTİHAP KURUTUCULAR
Altın başak,
Aynı sefa,
Biberiye,
Civan perçemi,
Sarı kantaron,
Yapışkan ot,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
AKCİĞER RAHATSIZLIKLARI
At kuyruğu,
Rezene,
Sinirli ot,
ALERJİK RAHATSIZLIKLAR
Ginko,
Çay ağacı,
ALKOLÜN ZARARLARINI ÖNLEME
Deve dikeni
Sinirli ot,
Yulaf taneleri,
ANNE SÜTÜNÜ ARTIRICI
Boy otu,
Karakafes otu,
Keten tohumu,
ANTİSEPTİK-ANTİBAKTERİYEL
Altın başak,
At kestanesi,
Aynısefa,
Biberiye,
Cinanperçemi,
Devedikeni,
Hardal,
Isırgan,
Karabiber,
Kekik,
ARPACIK
Meşe palamudu,
Rezene,
Sarımsak,
ASTIM
Omega-3 yağı,
Ginko,
Rezene,
Sinirli ot,
AŞIRI KILLANMA ÖNLEYİCİ
Hayıt tohumu,
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ
Civan perçemi,
Ihlamur,
Nane,
Zencefil,
At kuyruğu,
Rezene,
Sinirli ot,
ALERJİK RAHATSIZLIKLAR
Ginko,
Çay ağacı,
ALKOLÜN ZARARLARINI ÖNLEME
Deve dikeni
Sinirli ot,
Yulaf taneleri,
ANNE SÜTÜNÜ ARTIRICI
Boy otu,
Karakafes otu,
Keten tohumu,
ANTİSEPTİK-ANTİBAKTERİYEL
Altın başak,
At kestanesi,
Aynısefa,
Biberiye,
Cinanperçemi,
Devedikeni,
Hardal,
Isırgan,
Karabiber,
Kekik,
ARPACIK
Meşe palamudu,
Rezene,
Sarımsak,
ASTIM
Omega-3 yağı,
Ginko,
Rezene,
Sinirli ot,
AŞIRI KILLANMA ÖNLEYİCİ
Hayıt tohumu,
ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ
Civan perçemi,
Ihlamur,
Nane,
Zencefil,
HASTALIGA İYİ GELEN BİTKİSEL ÇÖZÜMLER
ADET SANCILARI
Civanperçem
Yaban mersini
Zencefil
AFRODİZYAK ETKİ
Ada çayı
Biberiye
Ginseng
Hayıt meyvesi
ĞIZ UÇUKLARI
Nane,
Sarı kantaron,
AĞRI KESİCİLER
Lavanta,
Sarı Kantaron,
AİDS
Sarı kantaron,
AKCİĞER KANSERİ
Aynı sefa,
Kimyon,
Zencefil,
Civanperçem
Yaban mersini
Zencefil
AFRODİZYAK ETKİ
Ada çayı
Biberiye
Ginseng
Hayıt meyvesi
ĞIZ UÇUKLARI
Nane,
Sarı kantaron,
AĞRI KESİCİLER
Lavanta,
Sarı Kantaron,
AİDS
Sarı kantaron,
AKCİĞER KANSERİ
Aynı sefa,
Kimyon,
Zencefil,
ASTIM HASTALIGI
Astım Hastalığına bitkisel ve doğal çözümler
Astım hastalığı kronik bir hastalıktır. Tamamıyla tedavi edilememekle birlikte, kontrol edilebilen bir hastalıktır. Astım, belirtileri nedeniyle nefes darlığı olarakta bilinir. Astım hastalarının hekimleriyle sürekli ve sistemli bir diyalog içinde kalarak, hastalığı hafifletecek ve belirtileri giderecek bir tedavi planı oluşturmaları gerekir. Astımlı hastanın “astımlı” olduğunu hatırlatan bir kolye ya da kart taşıması gerekir.
Astım Nedir
Astım, akciğerlerin küçük hava yollarını çevreleyen kasların kasılması ve bu hava yollarının iç tabakalarının şişmesiyle gelişen bir üst solunum yolu hastalığıdır. Bronkospazm denen bu kasılma ve şişme sırasında hava yolları daralır ve hava akımı azalır. Aynı sırada, hava yollarına aşırı balgam salınması bu daralmayı daha da arttırır.
Neler Astım Hastalığına Yol Açar – Astımın nedenleri ve sebepleri nelerdir?
Kişinin duyarlı olduğu maddeler astım belirtilerini ortaya çıkarır. Soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlar, kişinin alerjik olduğu polen, toz, hayvan tüyü ve bazı yiyecek türleri, soğuk hava, sigara dumanı, aşırı egzersiz, hava kirliliği, otomobil eksozu, kimyasal ilaçlar, kimyasal gazlar, bazı ilaçlar ve stres astım belirtilerini tetikleyebilir.
Astım Hastalığının En Büyük Riski Nedir?
Çocuklarda astım, erişkinlere oranla daha yaygındır. Astım kalıtımsal olabilir. Astımla ilgili bilinmesi gereken en önemli gerçek hangi yaşta olursa olsun hayatı tehdit edici bir enfeksiyon olduğu ve ciddi bir tedavi gerektirdiğidir.
Astımın Belirtileri:
Bir astım nöbeti birden bire başlayabilir ya da uzun bir süre içinde gelişebilir.Belirtiler buna göre ağır, orta dereceli ya da hafif olabilir. Hafif ve orta dereceli bir astım atağının tipik belirtileri hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, öksürük ve balgam çıkarmaktır. Astım nöbeti başladığında astım ilaçlarını almak belirtileri izlemek gerekir. Belirtiler ilaçlara rağmen hekiminizin belirlediği süre içinde düzelmesse, doktora başvurun.
Astım Teşhişi Nasıl Konulur?
Aile üyelerinizden birinde ya da kendinizde astım nöbeti belirtisi varsa, hekime başvurmanız gerekir. Hekiminiz size sorular sorarak astımı taklit eden, Allerji ya da üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bir rahatsızlığınız oluğ olmadığını ayırt etmeye çalışır. Astımın teşhisi için fizik muayene, akciğer fonksiyon testleri yapılır. Akciğer fonksiyon testlerinde solunumunuzu ne kadar etkili olduğu ölçülür. Akciğer filmi, tam kan sayımı, tam idrar tahlili, balgam kültürü ve alerji ihtimaline karşı alerji testleri yapılır.
Astımın Tedavisi Nedir?
Astımın kesin tedavisi yoktur; ancak günlük önlemler belirtileri ortadan kaldırabilir ya da hafifletebilir. Astım hastalarının doktorlarıyla sürekli diyalog halinde olması önemlidir. Belirtilerin ciddiyetine göre aşağıdaki tedavi secenekleri vardır:
1. Astımı tetikleyen maddelere maruz kalmayı azaltabilirsiniz. Allerjenler, sigara dumanı, kimyasal gazlar ve hava kirliliği astımı tetikleyebilir. Nefes darlığına yol açabilir.
2. Enflamasyonu önleyen özel ilaçlar ve kortikosteroidler astım nöbetini engeller. Bu ilaçlar tablet, puf ve enjeksiyon biçiminde kullanılırlar. Hava yollarını genişteleten bronkodilatör ilaçlarda astım nöbeti sonrası solunum rahatlatmak için kullanılır. Çok ciddi nöbetlerde hekimin epinefrin türü bir ilaç verebilir. Acil durumlarda nasıl kullanacağımızı da öğretebilir.
3.Astım krizini önleyici tedbirler: Bol su için, sıcak ve nemli hava soluyun. Düzenli aerobik egzersiz, kısa yürümeler ve yüzme akciğer kapasitesini arttırabilir ancak her türlü egzersizden önce astım ilaçlarınızı mutlaka alın.
4.Duyarsızlaşma yöntemi: Allerjisi olan hastaların yıllar içinde belli allerjenlere maruz bırakarak vücudu allerjenlere duyarsızlaştırma yöntemidir. Çok özel şartlarda ve uzmanı tarafından yapılmalıdır. Riskli bir yöntemdir.
5.Stresle başa çıkma yöntemleri astımın duygusal tetikleyicilerini azaltabilir. Anksiyete, ajitasyon gibi durumlarda kullanılacak ilaçlar dolaylı olarak astım ataklarınıda önyelebilir.
6.Alternatif Tedaviler: Deneyimler özellikle akapunktur tedavisinin astım belirtilerini hafiflettiğini göstermektedir. Diğer tedavilerin eşliğinde uygulanan akapunktur tedavisi en azından astım ilaçlarının daha düşük dozlarda etkimesini sağlamaktadır.
Astımınız Varsa Neler Yapmanız Gerekir?
Astımlı bir hastanın yapacağı 3 temel şey şudur:
1. Doktorunuza düzenli aralıklarla başvurun. Astım belirtilerinde olabilecek değişikliklerin ilaçlara karşı vücudun tepkilerini ve muhtemel tetikleyicilerin ne olduğunu doktorunuzla paylaşın.
2.Astım ilaçlarını hekiminizin tarif ettiği gibi kullanın. Kendinizi iyi hissederseniz de ilaçları bırakmayın.
3.Astım konusunda bilgilenin. Astımı tetikleyen faktörleri, bunlardan nasıl kaçınabileceğinizi öğrenin. Yakınlarınızın astım nöbeti sırasında ne yapacaklarını bildiğinden emin olun.
Astım hastalığı kronik bir hastalıktır. Tamamıyla tedavi edilememekle birlikte, kontrol edilebilen bir hastalıktır. Astım, belirtileri nedeniyle nefes darlığı olarakta bilinir. Astım hastalarının hekimleriyle sürekli ve sistemli bir diyalog içinde kalarak, hastalığı hafifletecek ve belirtileri giderecek bir tedavi planı oluşturmaları gerekir. Astımlı hastanın “astımlı” olduğunu hatırlatan bir kolye ya da kart taşıması gerekir.
Astım Nedir
Astım, akciğerlerin küçük hava yollarını çevreleyen kasların kasılması ve bu hava yollarının iç tabakalarının şişmesiyle gelişen bir üst solunum yolu hastalığıdır. Bronkospazm denen bu kasılma ve şişme sırasında hava yolları daralır ve hava akımı azalır. Aynı sırada, hava yollarına aşırı balgam salınması bu daralmayı daha da arttırır.
Neler Astım Hastalığına Yol Açar – Astımın nedenleri ve sebepleri nelerdir?
Kişinin duyarlı olduğu maddeler astım belirtilerini ortaya çıkarır. Soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlar, kişinin alerjik olduğu polen, toz, hayvan tüyü ve bazı yiyecek türleri, soğuk hava, sigara dumanı, aşırı egzersiz, hava kirliliği, otomobil eksozu, kimyasal ilaçlar, kimyasal gazlar, bazı ilaçlar ve stres astım belirtilerini tetikleyebilir.
Astım Hastalığının En Büyük Riski Nedir?
Çocuklarda astım, erişkinlere oranla daha yaygındır. Astım kalıtımsal olabilir. Astımla ilgili bilinmesi gereken en önemli gerçek hangi yaşta olursa olsun hayatı tehdit edici bir enfeksiyon olduğu ve ciddi bir tedavi gerektirdiğidir.
Astımın Belirtileri:
Bir astım nöbeti birden bire başlayabilir ya da uzun bir süre içinde gelişebilir.Belirtiler buna göre ağır, orta dereceli ya da hafif olabilir. Hafif ve orta dereceli bir astım atağının tipik belirtileri hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, öksürük ve balgam çıkarmaktır. Astım nöbeti başladığında astım ilaçlarını almak belirtileri izlemek gerekir. Belirtiler ilaçlara rağmen hekiminizin belirlediği süre içinde düzelmesse, doktora başvurun.
Astım Teşhişi Nasıl Konulur?
Aile üyelerinizden birinde ya da kendinizde astım nöbeti belirtisi varsa, hekime başvurmanız gerekir. Hekiminiz size sorular sorarak astımı taklit eden, Allerji ya da üst solunum yolu enfeksiyonu gibi bir rahatsızlığınız oluğ olmadığını ayırt etmeye çalışır. Astımın teşhisi için fizik muayene, akciğer fonksiyon testleri yapılır. Akciğer fonksiyon testlerinde solunumunuzu ne kadar etkili olduğu ölçülür. Akciğer filmi, tam kan sayımı, tam idrar tahlili, balgam kültürü ve alerji ihtimaline karşı alerji testleri yapılır.
Astımın Tedavisi Nedir?
Astımın kesin tedavisi yoktur; ancak günlük önlemler belirtileri ortadan kaldırabilir ya da hafifletebilir. Astım hastalarının doktorlarıyla sürekli diyalog halinde olması önemlidir. Belirtilerin ciddiyetine göre aşağıdaki tedavi secenekleri vardır:
1. Astımı tetikleyen maddelere maruz kalmayı azaltabilirsiniz. Allerjenler, sigara dumanı, kimyasal gazlar ve hava kirliliği astımı tetikleyebilir. Nefes darlığına yol açabilir.
2. Enflamasyonu önleyen özel ilaçlar ve kortikosteroidler astım nöbetini engeller. Bu ilaçlar tablet, puf ve enjeksiyon biçiminde kullanılırlar. Hava yollarını genişteleten bronkodilatör ilaçlarda astım nöbeti sonrası solunum rahatlatmak için kullanılır. Çok ciddi nöbetlerde hekimin epinefrin türü bir ilaç verebilir. Acil durumlarda nasıl kullanacağımızı da öğretebilir.
3.Astım krizini önleyici tedbirler: Bol su için, sıcak ve nemli hava soluyun. Düzenli aerobik egzersiz, kısa yürümeler ve yüzme akciğer kapasitesini arttırabilir ancak her türlü egzersizden önce astım ilaçlarınızı mutlaka alın.
4.Duyarsızlaşma yöntemi: Allerjisi olan hastaların yıllar içinde belli allerjenlere maruz bırakarak vücudu allerjenlere duyarsızlaştırma yöntemidir. Çok özel şartlarda ve uzmanı tarafından yapılmalıdır. Riskli bir yöntemdir.
5.Stresle başa çıkma yöntemleri astımın duygusal tetikleyicilerini azaltabilir. Anksiyete, ajitasyon gibi durumlarda kullanılacak ilaçlar dolaylı olarak astım ataklarınıda önyelebilir.
6.Alternatif Tedaviler: Deneyimler özellikle akapunktur tedavisinin astım belirtilerini hafiflettiğini göstermektedir. Diğer tedavilerin eşliğinde uygulanan akapunktur tedavisi en azından astım ilaçlarının daha düşük dozlarda etkimesini sağlamaktadır.
Astımınız Varsa Neler Yapmanız Gerekir?
Astımlı bir hastanın yapacağı 3 temel şey şudur:
1. Doktorunuza düzenli aralıklarla başvurun. Astım belirtilerinde olabilecek değişikliklerin ilaçlara karşı vücudun tepkilerini ve muhtemel tetikleyicilerin ne olduğunu doktorunuzla paylaşın.
2.Astım ilaçlarını hekiminizin tarif ettiği gibi kullanın. Kendinizi iyi hissederseniz de ilaçları bırakmayın.
3.Astım konusunda bilgilenin. Astımı tetikleyen faktörleri, bunlardan nasıl kaçınabileceğinizi öğrenin. Yakınlarınızın astım nöbeti sırasında ne yapacaklarını bildiğinden emin olun.
Kasık mantarı
Kasık mantarı veya tıbbî ismiyle Tinea cruris, kasık bölgesinde oluşan bir mantar enfeksiyonudur. Genellikle sporcularda ve şişman, çok terleyen kişilerde görülür. "Kasık kaşıntısı" diye de bilinir.
Belirtileri
İsminden anlaşılabileceği gibi hastalık kasıkta, deri katları arasında veya anusta yanma ve kaşıntı şeklinde başlar. İç kasıklar ve genital bölgede de görülebilir. Etkilenmiş bölge kızarık veya kahverengi olabilir, deride dökülme soyulma ve çatlama görülebilir.
Kasık Mantarının Çözüm Yolları Enfeksiyon kasığın kat yerinde, genelde her iki tarafta, yaklaşık 1 cm büyüklüğünde bir alan halinde başlar. Ardından benzer başka alanlar da belirir. Kızarıklık deriden yüksek, kabuk gibi bir tabaka şeklindedir, kernar sınırları belirgin olur, içi su toplayıp sızabilir.
Enfeksiyonun yayılması halinde kasık içinden aşağıya doğru ilerler. İlerleyen kenar daha evvel enfekte olmuş kısma kıyasla daha kızarık ve yüksektir, kabuklu yüzeyinin altından sıvı sızabilir.
Genişleyen enfeksiyon alanının orta kısımları kırmızı-kahverengi olur ve kabuğunu kaybeder. Kenarlarda sivilce veya apse gibi küçük kabarıklıklar görülebilir. Bunlarin da ortasi kirmizi olup üstelerinde küçük kabuklar olabilir.
Nedenleri
Hastalığa neden olabilen mikroorganizma başlıca Trichophyton rubrumdur. Hastalığa neden olabilen bazı başka mantar türleri ise Trichophyton mentagrophytes ve Epidermophyton floccosum dur.
Vücudun başka bölgelerinden mantar (çoğu zaman ayak mantarı) bulaşması yoluyla da meydana gelebilir (kasık mantarı olanların yarısında ayak mantarı da bululunmuştur). Mantar nemli, sıcak ortamda büyür, dolayısıyla deriye sürtünen sıkı, terli giysilerde hastalığın oluşmasına çok katkıda bulunurlar. Kasık mantarı, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumlarında sıkça görülür ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Candida albicans da kasık bölgesi dahil olmak üzere katlanmış deriler arasında deri enfeksiyonuna neden olur, bu intertrigo olarak adlandırılır. İntertrigoda enfeksiyonu kasık mantarından daha kırmızı ve nemli görünür ve penise de yayılabilir.
Tedavi
Hastalığın tedavisi çabuk sonuç verir ve basittir. Tedavide klotrimazol veya mikonazol içeren anti-mantar merhemler kullanılır. Butenafin içeren yeni ilaçlar da mevcuttur. Bu ilaçlar mantar hücre zarında bulunan ergosterol sentezini engelleyerek mantar hücrelerinin ölümüne neden olur. Eğer deri iritasyonu ve kaşınması rahatsızlık veriyorsa glükokortikoid steroid içeren merhemler de kullanılabilir. Bu merhemler kaşınmadan meydana gelecek ikincil bakteriyel enfeksiyon riskini de azaltır. Eğer ilerleyen safhalarda ise ve kabuk bağlayıp yara oluşuyorsa bu durumda doktorunuza başvurmanız önerilir.Tinactiin sprey veya Travazol merhemde tedavide etkilidir
Belirtileri
İsminden anlaşılabileceği gibi hastalık kasıkta, deri katları arasında veya anusta yanma ve kaşıntı şeklinde başlar. İç kasıklar ve genital bölgede de görülebilir. Etkilenmiş bölge kızarık veya kahverengi olabilir, deride dökülme soyulma ve çatlama görülebilir.
Kasık Mantarının Çözüm Yolları Enfeksiyon kasığın kat yerinde, genelde her iki tarafta, yaklaşık 1 cm büyüklüğünde bir alan halinde başlar. Ardından benzer başka alanlar da belirir. Kızarıklık deriden yüksek, kabuk gibi bir tabaka şeklindedir, kernar sınırları belirgin olur, içi su toplayıp sızabilir.
Enfeksiyonun yayılması halinde kasık içinden aşağıya doğru ilerler. İlerleyen kenar daha evvel enfekte olmuş kısma kıyasla daha kızarık ve yüksektir, kabuklu yüzeyinin altından sıvı sızabilir.
Genişleyen enfeksiyon alanının orta kısımları kırmızı-kahverengi olur ve kabuğunu kaybeder. Kenarlarda sivilce veya apse gibi küçük kabarıklıklar görülebilir. Bunlarin da ortasi kirmizi olup üstelerinde küçük kabuklar olabilir.
Nedenleri
Hastalığa neden olabilen mikroorganizma başlıca Trichophyton rubrumdur. Hastalığa neden olabilen bazı başka mantar türleri ise Trichophyton mentagrophytes ve Epidermophyton floccosum dur.
Vücudun başka bölgelerinden mantar (çoğu zaman ayak mantarı) bulaşması yoluyla da meydana gelebilir (kasık mantarı olanların yarısında ayak mantarı da bululunmuştur). Mantar nemli, sıcak ortamda büyür, dolayısıyla deriye sürtünen sıkı, terli giysilerde hastalığın oluşmasına çok katkıda bulunurlar. Kasık mantarı, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumlarında sıkça görülür ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Candida albicans da kasık bölgesi dahil olmak üzere katlanmış deriler arasında deri enfeksiyonuna neden olur, bu intertrigo olarak adlandırılır. İntertrigoda enfeksiyonu kasık mantarından daha kırmızı ve nemli görünür ve penise de yayılabilir.
Tedavi
Hastalığın tedavisi çabuk sonuç verir ve basittir. Tedavide klotrimazol veya mikonazol içeren anti-mantar merhemler kullanılır. Butenafin içeren yeni ilaçlar da mevcuttur. Bu ilaçlar mantar hücre zarında bulunan ergosterol sentezini engelleyerek mantar hücrelerinin ölümüne neden olur. Eğer deri iritasyonu ve kaşınması rahatsızlık veriyorsa glükokortikoid steroid içeren merhemler de kullanılabilir. Bu merhemler kaşınmadan meydana gelecek ikincil bakteriyel enfeksiyon riskini de azaltır. Eğer ilerleyen safhalarda ise ve kabuk bağlayıp yara oluşuyorsa bu durumda doktorunuza başvurmanız önerilir.Tinactiin sprey veya Travazol merhemde tedavide etkilidir
Şeker Hastalıgı
Dr. Nuri KAPLAN:
21. Yüzyılın kabusu olarak nitelenen Şeker Hastalığı (diyabet) ülkemizde 10 milyonun üzerinde vatandaşımızı etkisi altına almış durumda. Her geçen gün yaygınlaşan şeker hastalığı artık 20 li yaşlardan itibaren yaygınlaşmaya başlanmıştır.
Şeker hastalığı tedavi edilmediğinde başta kalp olmak üzere damar tıkanıkları, kollestrol, görme bozuklukları, felç, böbrek yetmezliği, kollestrol, tansiyon, iyileşmeyen yaralar, el ve ayaklarda his kaybı gibi bir çok ciddi hastalığa da neden olmaktadır.
Ürün 1 : Dr Shiffa Blue.İçerik : Mersin yaprağı,zeytin yaprağı,dağ kekiği (zahter) Kudret Narı,Özel karışımlar..Kullanımı : Günde 2 sefer aç karnına 2′şer kapsül bol su ile alınmalıdır.
Yararı :
* Pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmesini sağlar
* Pankreasın ürettiği insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur
* Yediğimiz besinlerin, özellikle karbonhidrat içeren besinlerin glukoza çevrilmesine yardımcı olur
* İnsülin hormonunun glukozu hücrelere taşımasına destek verir
* Pankreasın ürettiği etkisiz insülinin kalitesini arttırarar görevini yapmasını sağlar
* Şekerin yağa dönüşmesini önler
* İnsülin üreten beta hücreleri üzerinde olumlu etkileri vardır
* İçeriğindeki bitkilerin etken maddeleri sayesinde pankreas onarıcıdır
* Genel sağlık üzerindeki etkileri bilinmektedir
* Şeker hastalığının yan etkilerini azaltır,düzenli kullanımda yok eder
* Şekere bağlı cinsel problemlerin düzelmesine yardımcı olur(3.aydan sonra)
* Düzenli kullanımda el ve ayaklardaki uyuşmaları minumum seviyeye düşürür(1.aydan sonra)
* Şeker hastalığının gözlere etkilerini yok eder (2.aydan sonra)
* Sık idrara çıkma,ağız kuruluğu,açlık hissi gibi şikayetlerin giderilmesine yardımcı olur
* Şeker hastalığı tedavisinde en etkili,en doğal sonuç veren tek bitkisel formüldür
* TİP 1 (juvenil diyabet)İnsülin kullanan hastalarda iyileşme ve insülinden kurtulma oranı en az % 70
* TİP 2 İnsülin kullanmayan hastalarda iyileşme oranı en az % 95 tir.
Net : 120 bitkisel kapsül
24 Ağustos 2012 Cuma
MaydanozM
MAYDANOZU TANIYALIM
Akdeniz ülkesi bitkisi olan maydanoz kök ve yapraklarından yararlanmak amacıyla üretilir. Yeşil yaprakları yemeklerde ve mezelerde garnitür olarak kullanılırken köklerinin de bazı yemek ve çorbalarda kullanılabilmektedir.
Günümüzde üretimi yapılan maydanozlar başlıca 2 ayrı grupta yer almaktadır.
Petroselinum crispum (Mill.) var. Neapolitanum Danert : Yaprak maydanozu olup yaprakları parçalı büyük ve küçük, kıvırcık ve düz, ince ve geniş olan formları vardır. Kökleri ince yapılıdır. İki ana grubu vardır.
Düz yapraklı maydanozlar : Ülkemizde yetiştirilen gruptur.
Kıvırcık yapraklı maydanozlar : Yaprakları çok kıvırcıktır.
Petroselinum crispum (Mill.) var. Tubesorum Crow. : Kök maydanozu olup, yaprakları çok incedir. Kökleri havuç gibi şişkin kısa, küt, uzun veya geniş olabilmektedir.
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de 12 ay boyunca pazardan eksik olmayan maydanoz E vitamini bakımından oldukça zengin kokulu bir sebzedir. Yemek ve salataların vazgeçilmez sebzesidir.
Maydanoz, ülkemizde ticari olarak Akdeniz, Ege ve büyük çaplı olarak Marmara bölgelerinde üretilirken, uygun iklim koşullarında bütün bölgelerimizde bahçelerde küçük çaplı olarak yetiştirilir.
Maydanoz Akdeniz ülkelerinin bitkisidir. İspanya, Yunanistan. Fas, Cezayir ve Tunus da bol miktarda yabani maydanoz bulunduğu bildirilmektedir. Yetiştiriciliği M.Ö. 4000 yıllarına dayanır.
Maydanoz normal olarak iki yıllık bir kültür bitkisidir. Birinci yıl yaprak ve yeşil aksamını, ikinci yıl ise çiçek ve tohumlarını oluşturur. Bunun yanında kökler toprak içinde uzun seneler kalabildiği için çok yıllık bitkiler grubunda da görülür. Ülkemizde yılda 32.000 ton maydanoz üretimi yapılmaktadır.
Bir tutam maydanoz ile gelen sağlık
Güzellikten yemeklere kadar her şeyde kullanılan maydanoz, sağlık açısından da çok yararlı.
Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacını karşılarken, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlıyor, kanı temizliyor, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi geliyor...
Maydanoz, ülkemizde ticari olarak Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştiriliyor. Maydanoz, toprak istekleri bakımından seçici değildir. Rutubetli ve sulak toprakları sever. Ağır olmayan, bitki besin maddelerince zengin bütün topraklarda yetişebilir. Ancak derin bünyeli topraklarda çok iyi sonuç verir.
Kanı alkali yaparak susuzluğu giderir. Damarları genişleterek tansiyonu düşürür.
Kansızlığı giderir.
Hazmı kolaylaştırır iştah açar.
İdrar söktürür , romatizma selülite de faydalıdır.
Regl kanamalarını normale getirir, güç regllerin kolay olmasını sağlar.
Yumurta kanallarını yumuşatarak hamileliği kolaylaştırır.
Kanı temizler,direnci artırır, cildi güzelleştirir.
Salgın hastalıklardan korumayı sağlar.
Kansere karşı korur.
Genç kalmayı sağlar.
Bedeni ruhi bunalımı geçirir.
Karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıklarında faydalıdır.
Diş kanamalarını geçirir, önler.
Anason
ANASONU TANIYALIM BİRAZ
Anis Anis Anise) Haziran-Ağustos aylarında, beyaz renkli çiçekler açan 50-60 cm yüksekliğinde bir senelik bitki. Gövde dik silindir biçiminde içi boş çok dallı tüylü ve üstü çizgilidir.
Alt yaprakları uzun saplı, oval veya kalp biçimindedir. Çiçekler bileşik şemsiyelerde toplanmışlardır. Meyveleri armut şeklinde küçük, üzeri tüylü, yeşilimsi sarı renklidir.Başta Ege bölgesi olmak üzere bütün Anadolu’da bahçelerde yetiştirilir. Kültür anasonunun vatanının Anadolu olduğu tahmin edilmektedir. Meyvalarında nişasta, müsilaj, sabit ve uçucu yağ bulunmaktadır. Uçucu yağ miktarları bitkinin cinsine ve yetistiği yerin şartlarına bağlıdır. Uçucu yağın % 80-90’i anetoldür. Anetol, zehir etkili fakat bu etkisi şok olmayan bir maddedir. Meyvelerinden su buharı distilasyonu ile elde edilen anason yağı, hemen hemen renksiz ve karakteristik kokuludur. Anason tıpta midevi, bağırsak gazlarının teşekkülünü önleyici, hazmı kolaylaştırıcı ve göğüs yumuşatıcı olarak kullanılır. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve kalb çarpıntısı rahatsızlıklarında da etkilidir. Anason yüksek dozda alındığında baş ağrısı, uyuşukluk, görme zorluğu yapar. Sürekli kullananlarda anisizm hastalığına sebep olur. Özellikle çocuklara uyku vermede, midede teşekkül eden gazları gidermede çok faydalıdır. Bebekler için bir çay kaşığı tohum bir bardak suya olmak üzere çay olarak hazırlanır. Yemeklerden önce veya süte katılarak bir kaç çay kaşığı verilir. Büyükler % 1-2’lik çayını günde 2-3 bardak alabilir. Türkiye’de Bütün Anadolu'da yetişmektedir.
Kullanıldığı yerler:
Kullanılan kısmı, meyvaları ve yapraklarıdır. Meyveleri tamamen olgunlaştıktan sonra toplanır ve gölgede kurutulur. Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrar artırır. Migren ağrılarını keser. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir.
23 Ağustos 2012 Perşembe
ZERCEFİLİ TANIYALIM
Zencefil Bitkisi ve Kökü: Nemli ve sulak iklimlerde yetişen ve sarı renkte çiçekler açan bir bitki olan zencefilin kökleri yassı ve gri renktedir. Zerdeçal ile benzer etkilere sahip olan Zencefilin kökü baharat olarak mutfaklarda ya da tıbbi amaçlarla çeşitli şekillerde kullanılır. Kokusu kuvvetlidir. Latince Adı: Zingiber officinale.
Zencefilin Faydaları: Zencefil, Kur'an'da (İnsan Suresi, 17. Ayet) adı geçen tek baharattır. İştah açar. Yatıştırıcı ve gaz söktürücüdür. Vücudu terletir. İltihap önleyici etkisi ile özellikle eklem iltihaplarına karşı oldukça faydalıdır. Soğuk algınlığına iyi gelen zencefil, balgam söktürür ve iyileşmeyi hızlandırır. Bulantıları gidermeye yardımcı olur ve kusmayı önler. Vücut direncini, bedensel ve zihinsel gücü arttırır. Mikrop öldürücüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı koruyucudur. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olmasının yanı sıra kan damarlarını genişleterek romatizma ağrılarının hafiflemesine de yardımcı olur. Bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Cinsel isteği arttırır.
Zencefil Nasıl Kullanılır? Zencefil kökü genellikle kurutularak baharat olarak kullanılır. Zencefili yaş olarak da kullanabilirsiniz. Ayrıca, zencefilden elde edilen zencefil yağı, tıbbi amaçlı olarak, hazmı kolaylaştırıcı etkileri için kullanılmaktadır.
Zencefil Çayı: Zencefil çayı da hazmı kolaylaştırır ve ayrıca hafızayı kuvvetlendirir. Zencefil çayı, grip başta olmak üzere, soğuk algınlığı ve öksürüğe çok iyi gelir. Bir bardak kaynar suya bir nohut tanesi kadar zencefil dilimlenip atılır ve 5-10 dakika demlenmeye bırakılır. Zencefil çayı, bal ile tatlandırılarak ve içine bir miktar limon sıkılarak içilirse daha lezzetli ve faydalı olur.
ZERCEFİL ÇAYI
on zamanların en gözde gıdalarından biri oldu zencefil. Faydaları saymakla bitmez ama en önemli özelliklerinden birisi kuvvetli bir antioksidan olması. Düzenli ve ölçülü kullanıldığında bünyeye sayısız faydası var. Toz ve kuru zencefili hemen hemen tüm aktarlarda bulabilmemize rağmen taze zencefili gerek heryerde bulamadığımızdan gerekse nasıl kullanılacağını bilmediğimizden hep kaçar, uzaktan bakar olduk. Oysa zencefilin faydalarından en yüksek şekilde yararlanmamızın yolu taze olarak tüketmek.
Kısaca taze zencefili nasıl kullanabileceğinizi bir örnekle göstermek istiyorum. Dersimiz zencefilli çay.
Öncelikle zencefili seçerken yumuşamış olmamasına dikkat edin. Kök bitki olduğundan düzgün şekillisini bulmak zor olsa da kesmek açısından zorluk çıkartmaması için düzgün parçaları tercih edin. Lifli yapısı dolayısı ile kesilmesi biraz zor o yüzden mümkün olduğu kadar iri bir bıçak işinizi görür.
Öncelikle zencefili seçerken yumuşamış olmamasına dikkat edin. Kök bitki olduğundan düzgün şekillisini bulmak zor olsa da kesmek açısından zorluk çıkartmaması için düzgün parçaları tercih edin. Lifli yapısı dolayısı ile kesilmesi biraz zor o yüzden mümkün olduğu kadar iri bir bıçak işinizi görür.
Mümkün olduğunca ince dilimler halinde kesip, bu dilimleri kibrit çöpü ebadında ince ince kıyıyoruz. Kolay olması açısından liflerine dikkat edin, liflere paralel olarak kesmeye başlayın. Aksi taktirde oldukça güçleşiyor ince dilimlemek.
Zencefilin hepsini ince ince dilimliyoruz.
Dilimlediğimiz zencefili bir folyaya sararak buzdolabının dondurucu bölümünde saklayabiliyoruz. Gerektiğinde istediğimiz miktarda çıkartıp çayımızı hazırlamakta kullanabiliriz.
Çayı hazırlamak ise en kolay tarafı. Bir cezve kaynar su hazırlayıp 5-6 kibrit çöpü kadar zencefili bu kaynar suyun içine atıyoruz. 15 dakika kadar demlenmesi gerektiğinden etrafını bir havlu ile sararsak kullanıma kadar soğumasını engellemiş oluruz. Tatlandırmak için içine bal ve limon da ekleyebilirsin
ÇAM FISTIĞI
ÇAM FISTIĞI TANIYALIM
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
Dünya ile üzerindeki mevcudat arasında doğrudan veya dolaylı bir irtibat söz konusudur. Dünyanın da içinde bulunduğu kâinatı ve orada hayat süren canlıları aynı Kudret yaratmıştır. Her şeyi bilen ve bütün mevcudata hükmü geçen Hâlık-ı Mutlak, özellikle insanın her türlü ihtiyacının teminine yönelik, canlı cansız birçok varlık yaratmıştır. Ekosistemde her biri çok mühim hususiyetler taşıyan nice bitki ve meyvenin birçok hikmete binaen yaratıldığı, insanoğlunun ilmî seviyesi arttıkça daha iyi anlaşılmaktadır. Bu bitkiler başta tıp, gıda ve endüstri olmak üzere, çeşitli sahalarda kullanılmaktadır.
‘Koniferler’ denen ve 23 türü bulunan, yurdumuzda göknar, lâdin, sedir, ardıç, servi ve çam adıyla çeşitli bölgelerde görülen orman ürünleri, ekolojik çeşitlilik ve ekonomik fayda açısından oldukça mühim bir yere sahiptir. Bunlar içinde çamgiller (Pinaceae), açık tohumlu bitkilerdir. Bilinen birçok meyvenin aksine, bunların tohumları, meyvenin içinde saklı değil, kozalak pulları üzerindedir. İğne yapraklı olan bu ağaçların birçoğu, her mevsim yeşildir. Ülkemizde, tohumlarının yapısı ve bağlanma şekli farklı olan beş çam türü yetişmektedir. Bunlar; fıstık çamı (Pinus pinea), kızıl çam (Pinus brutia), Halep çamı (Pinus halepensis), kara çam (Pinus nigra) ve sarı çamdır (Pinus sylvestris).
Çam ağacının; kabuk, katran, reçine, polen, soymuk, tomurcuk ve esans gibi çeşitli ürünlerinden faydalanılmaktadır. Bu ürünlerden biri de çam fıstığıdır. Fıstık çamı, 12–25 m kadar uzayabilen, taç kısmı şemsiyeye benzeyen gösterişli bir ağaçtır. 150 yıl kadar yaşayabilen bu bitki, 7–9 yaşlarından itibaren ‘meyve’ tabir edilen ‘kozalak’ vermeye başlar. Bu kozalaklar, ağaç 10–15 yaşlarına geldiğinde toplanacak duruma gelir. 20–28 yaşlarındaki ağaçlardan yaklaşık 120 kilogram kozalak toplanabilmekte, bu kozalaklardan da 6–8 kilogram iç fıstığı elde edilmektedir. Çam fıstığı, isteğe bağlı olarak kabuklu veya kabuksuz şekilde tüketiciye sunulur. Bu ağaçlardan 70–80 yaşına kadar bol mahsul alınabilir. Ülkemizin şartları, çam fıstığının yetişmesine müsaittir. Bu ağaç özellikle Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir; bilhassa Batı Anadolu’da (Ayvalık, Aydın, Muğla) orman oluşturacak kadar yaygındır. Kuzeybatı Anadolu’da yetişenler Kozak tipi (Bergama), Aydın ve Antalya’dakiler Aydın tipi, Maraş civarında yetişenler de, Maraş tipi çam fıstığı olarak adlandırılır.
Kozak tipi fıstıkların verimi çok yüksek olduğu için, şöhreti sınırlarımızı aşmıştır. İtalya’da yetiştirilen çam fıstığının 1.300 adedi, 1 kilogram gelirken, Kozak yöresinde üretilen çam fıstığının 1.213 adedi, 1 kilogram gelmektedir. Kozak fıstıkları daha iri ve dolgundur. Bu yörenin toprak yapısı, yağış rejimi ve iklim şartları verimi artıran en mühim faktörlerdir. Kozak yöresinde bulunan 16.000 hektar civarındaki fıstık çamı sahası, Türkiye’nin fıstık çamı alanlarının (36.000 hektar) yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Türkiye’de üretilen ortalama 1.300 tonluk çam fıstığının yaklaşık 1.000 tonu, Kozak yaylasından elde edilmektedir. Kozak’ın üretim değeri, İtalya ve Portekiz’in de aralarında bulunduğu birçok ülkenin üretim değerinden daha fazladır. Çünkü bu yörenin toprakları, fıstık çamının gelişmesi açısından oldukça müsait özellikler arz etmektedir.
Fıstık çamının yetiştirilmesi ve ekonomik değeri
Allah, yeryüzünü çeşitli mahiyetteki maddelerle donatırken, o sahalarda hayat sürecek canlıların ihtiyaçlarını da -toprağın altında veya üzerinde- mutlaka yaratmış ve onları insanlığın hizmetine sunmuştur. Çam fıstığını da -âdeta onun çok kıymetli bir ürün olduğunu hissettirircesine- kozalakla paketleyerek göndermiştir.
Çam kozalağı meyvesi, üç yılda olgunlaşır. Ağaç kollarının başlangıcında üç yıllık, ortasında iki yıllık, en ucunda da taze kozalakları görmek mümkündür. Bu, sadece fıstık çamı ağacına has bir özelliktir. Kozak yöresinde M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren fıstık çamı yetiştirildiği bilinmektedir. Roma dönemi eserlerinden, topraktan yapılmış ‘fıstık çamı kozalağı vazosu’ bu fikri desteklemektedir. Fıstık çamının ekonomik olarak değerlendirilmesi, Romalılar döneminde başlamıştır. Türklerde ise, fıstık çamının ticarî ve ekonomik değerinin üç asırlık bir geçmişi vardır. Türkiye’de fıstık çamı kozağı, tabiî olarak yetişen ve mülkiyeti Orman Bakanlığı’na bağlı yerlerden veya halkın kendi arazilerine diktiği fıstık çamlarından elde edilmektedir.
Kozalakların toplanması için en müsait zaman dilimi, mayıs-aralık arasıdır. Sırıklar yardımıyla dalından düşürülen kozalaklar, toplanarak kurutma alanına taşınır. Güneşin tesiriyle kuruyan kozalaklar, mekanik yöntemlerle kırılarak, kabuklu çam fıstığı taneleri, kozalaktan ayrılır. Bir sonraki adım ise, kabuklu çam fıstığı tanesini kırarak, kabuğun içindeki çam fıstığını çıkarmaktır. Bu faaliyetler, elde edilecek çam fıstığının gerek görüntüsünü gerekse kalitesini korumada, hususi dikkat ve itina ister.
Besin değeri
Çam fıstığı, beyazımsı bir renge ve kendine has bir aromaya sahip kılınmıştır. Enerji verici bir hususiyet bahşedilen bu mahsul, bol protein ve mineral ihtiva eder. Bu hususiyetleri dolayısıyla dünyada haklı bir üne sahip olan bu gıda, sağlıklı diyetler için tavsiye edilmektedir. 100 gram çam fıstığı terkibinde 44,9 gram yağ, 31,6 gram protein, 5,15 gram karbonhidrat ile vitaminler, mineraller ve su bulunmaktadır. En çok bulunan vitaminler; askorbik asit (C vitamini), tiamin (B1 vitamini) ve riboflavindir (B2 vitamini). Çam fıstığında, doymamış yağ asitlerinden oleik asit ve linoleik asit; doymuş yağ asitlerinden de, palmitik asit ve stearik asit bulunmaktadır. Çam fıstığının 100 gramının kalori değeri, 583 olarak belirtilmiştir.
Şifa vesilesi hususiyetleri
Bir imtihan vesilesi olan hastalıkları yaratan Allah’ın, o hastalıklara şifa olacak maddeleri de yarattığı bilinen bir hakikattir. Allah’ın Şâfi isminin bir tecellisi olarak çam fıstığına şu hususiyetler verilmiştir: Çam fıstığı; tüberküloz ve aneminin gelişmesini engellemeye vesile olmakta; ayrıca damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, onikiparmak bağırsağı, siroz ve mide tedavisinde kullanılmaktadır. Bu gıda, pankreas hastalıkları ile romatizmanın tedavisinde de tesirlidir. Çam fıstığının muhteviyatında bulunan doymamış yağ asitlerinden linoleik asit, vücutta oluşması muhtemel birçok zehir için, panzehir özelliği taşımaktadır. Bundan dolayı bu gıda, hava kirliliği seviyesi yüksek olan şehirlerde yaşayan insanlar için önem arz etmektedir.
Yağ asitlerinin bir kısmı vücut tarafından üretilmez, yalnızca beslenme yoluyla alınır. Çam fıstığı, vücut için gerekli olan gamma linolenik asid-pinolenik asidin (GLA) mühim kaynaklarından biridir. Çam fıstığı ayrıca GLA’dan başka karoten, çinko, manganez, bakır, potasyum, omega–3, omega–6, fosfor, B, E vitamini ve demir yönünden oldukça zengin, güçlü antioksidanlardan biridir.
Çam fıstığı ile alınan linolenik asit vücutta, gamma linolenik asite (GLA) dönüştürülür. Bu, daha sonra vücutta bir dizi reaksiyonla prostaglandinlere dönüşmektedir. Hormonlara benzer tesiri olan ve pek çok metabolik işleme tesir eden prostaglandinler, hücre fonksiyonlarının düzenlenmesinde hayatî öneme sahip kılınmıştır. Başta MS (Multiple Skleroz) olmak üzere, kolesterolden zengin diyet, çinko eksikliği, viral enfeksiyonlar, şeker hastalığı, stres, radyasyon, kanser, yaşlılık gibi durumlar bu enzimi bloke eder. Bu sebeple GLA’nın vücuda dışarıdan alınması, tedavide olumlu neticeler vermektedir.
GLA ihtiva eden bileşiklerin lâboratuvar şartlarında kanser hücrelerinin ölmesine vesile olduğu tespit edilmiştir. Beyin, prostat ve son olarak meme kanseri hücrelerinde denenmiş olan GLA, İngiltere’de ‘göğüs kanseri’ olan kadınlarda, Tamoxifen adlı (meme kanserinde kullanılan) hormonal bir ilâçla birlikte kullanılmış ve hastaların bu ilâca cevap verme nispetlerinde artış tespit edilmiştir. Kesin olarak bilinmemekle birlikte, GLA’nın, tümörün beslenmesine ve gelişmesine yol açan damarlanmadaki artışı (anjiogenesis) baskılamaya vesile olduğu tahmin edilmektedir.
Bir çalışmada GLA’nın kanser ilâçlarının tümör üzerindeki tesirini artırmada rol aldığı tespit edilmiştir. Meme kanserinde kullanılan Vinorelbin adlı ilâçla birlikte alınan GLA’nın tümör hücresinin üremesinin hızlı ve tesirli bir şekilde durmasına vesile oluğu belirlenmiştir.
Başka bir çalışmada ise, GLA’nın tümör hücrelerindeki yapışma (adhezyon) özelliğini, dolayısıyla da tümör hücresinin hareket etme kabiliyetini azaltmada rol aldığı ortaya konulmuştur. Yine aynı araştırmada; GLA’nın tümör hücresi üzerinde lipit peroksidasyonu adı verilen bir mekanizma ile seçici toksisite (zehirleme) özelliği gösterdiği ve tümörün beslenmesini sağlayan damarlanmayı baskılamaya vesile olduğu tespit edilmiştir.
Kullanıldığı diğer sahalar
Endüstriyel mânâda bu mahsul farklı işletmelerde başka bir üretimin girdisi olarak, market ve lokantalarda da, tüketim maksatlı talep edilmektedir. Çam fıstığı; tatlı, pasta ve yemeklerde tat ve çeşni vermek üzere kullanılmaktadır. Çam fıstığı yağı ise, tatlıcılıkta, sebze yemeklerinde, mayonez, margarin yapımında ve kozmetik sektöründe tercih edilmektedir.
Verilen nimetlerin farkında olmak ve onları yaratılışlarındaki hikmetleri anlayarak gereği gibi kullanmak, hem bir şükür vesilesi olacak hem de nimetten alınan lezzeti derinleştirecektir. Bu yönüyle çam fıstığı, gerek faydaları gerekse bir hediye paketi mahiyetindeki kozalağıyla Musavvir-i Ezelî tarafından insanoğluna hususi bir hediye olarak bahşedilmiştir.
Badem
BADEMİ TANIYALIM ŞİMDİ
Tatlı badem tohumlarında az miktarda protein, demir ve kalsiyumla birlikte yüksek oranda yağ bulunur.
Acı badem ağız yoluyla alındığında göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici etkisi olmakla birlikte yüksek dozda alındığında zehirlenme etkisi yaratır.
Türkiye'de kabukları soyulup taze olarak ya da kavrularak yenilmesinin yanı sıra, pasta, şekerleme ve tatlılarda yaygın olarak kullanılır. Türkiye'de içi bademli nikâh şekerleri yaptırmak ve şık ambalajlar içerisinde davetlilere dağıtmak da, özellikle büyük kentlerde yaygın bir gelenektir.
* Sinirleri güçlendirir.
* Göğüs hastalıklarını,
* Beden ve zihin yorgunluğunu giderir.
* Böbrek, idrar yolları ve cinsel organlardaki iltihapları iyileştirir.
* Badem yağı ise hazımsızlığa iyi geli.
* Yumuşatıcı, balgam söktürücü, sakinleştirici özellikleri olan badem de ev eczanemizin vazgeçilmezlerindendir
* Burun Kuruluğunun Tedavisinde Badem Yağı Çocuklarınız veya siz bu rahatsızlıktan kurtulmak için günde iki /üç kere bir/iki damla badem yağını burunlarınıza damlatarak bu problemden kurtulabilirsiniz.
* Badem yağı ayrıca müsil olarak da kullanılır.
* Sık sık dudaklarının çatlamasından rahatsız olanlar da gün içinde bir iki damla badem yağı kullanmalıdırlar.
* %5 su, %9 protein, %54 yağ, %20 karbonhidrat ve %3 oranında külden oluşur. Ayrıca Ca, P, Fe, Na, K, Mg elementleri ve Thiamin, Ribofdavin, Niosin ve A vitamini bulunur.
* Kolestrolü düşürür. Kalp krizi riskini %50 azaltır.
* Her gün 42 gr badem, fındık yediğimizde kalp hastalığı riski azalmaktadır.
* Kan şekeri düzeyini ayarlar; kansere yakalanma riskini azaltır.
* Cinsel güçsüzlüğe karşı etkilidir.
* Bedenin ve zihnin yorgunluğunu giderir. Böbrek, mesane ve üreme yollarındaki iltihapları yok eder. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
BADEM YAGINI TANIYALIM ŞİMDİDE
cildin ve saçların E vitamini ihtiyacını karşılayan çok faydalı bir yağ. Makyaj temizlemede ayrıca tırnak el ve ayak bakımında kullanılmakta. Kabızlık içinde faydalı olduğu söyleniyor:) Doktor kontrolünde günde 1 çay kaşığı içenleri duydum. Bu arada hamilelikte de karın kısmınıza günde bir defa sürdüğünüz takdirde doğumdan sonra oluşacak çatlakları engellemiş oluyorsunuz.
Saç bakımı yaparken susam yağı, fındık yağı, ceviz yağı ve çam terebendini badem yağı ile karıştırarak saçınıza sürüyorsunuz. Saçınıza bone takıp yarım saat bekliyorsunuz ve saçınızı yıkıyorsunuz . Tabi bu uygulamayı haftada bir tekrarlamanız lazımki iyi sonuç versin.
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Altın Başak
ALTIN BAŞAGI TANIYALIM
Altınbaşak, papatyagiller (Asteraceae) familyasından Solidago cinsini oluşturan yaz ya da sonbaharın sonlarında çiçek açan çok yıllık bitki türlerinin ortak adı.
Büyük bölümü Amerika kökenli olan altınbaşak cinsi üyeleri, yıldız çiçeğine benzerler; narin ve bazılarında sapsız, bazı türlerde kısa saplı dalsız yaprakları, karmaşık salkımlar içinde doğan küçük, sarımsı çiçek başları vardır. Bazı türleri, yüksek yoğunlukta nitrat içerdiklerinden zehirlidirler. Bazı türlerinin çiçeklerinden sarı renkli boyarmadde hazırlanır.
Çuha Çiçeği
CUHA ÇİÇEGİN TANIYALIM
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (PMS ağrıları ve mensturel kramplar) giderilmesine yardım eder.
Hanımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir.
Menopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.
Egzema ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir görünüme kavuşturmaya yardımcı olabilir. (Günde:3x2 softgel)
Çinko (mineral) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir.
Aşırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır.(Anti-oksidant etki)
Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır. (Anti-aging etki)
Romatizma ve mafsal (eklem) iltihabı ağrılarının azaltılmasına yardımcı olabilir.
Kireçlenme sonucu meydana gelen bel, sırt, diz, omuz ve boyun ağrılarınaa karşı faydalı olabilir.
Yorgunluğu azaltmak ve çalışma isteğinizi artırmak için yararlıdır.
Güçsüz ve kırılgan tırnakları güçlendirir.
CUHA ÇİÇEGİ İLE CİLT BAKIMI
Arkadaşlar ben çuha çiçeği yağı kullanıyorum kapsül şeklinde aktarlarda satılıyor ve çok faydasını gördüm, 1 hafta içerisinde cildim yumuşacık oldu ve karma bir cildim olmasına rağmen sanki cildimi normale çevirdi.Hiçbir yan etkisi yok ve E vitamini ve çuha çiçeği var içeriğinde, cildiniz harika oluyor ve iştahıda fazla olmasada kesiyor, faydalı olması dileği ile diğer yararlarını da aktarıyorum;
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (PMS ağrıları ve mensturel kramplar) giderilmesine yardım eder.
Hanımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir.
Menopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.
Çinko (mineral) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir.
Aşırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır.(Anti-oksidant etki)
Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır.
Çinko (mineral) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir.
Aşırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır.(Anti-oksidant etki)
Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır.
Asma YapragıA
ASMA YAPRAGINI TANIYALIM KISACA
Sarıgöl Ovası'nın dünyaca ünlü çekirdeksiz sofralık Sultaniye üzüm bağlarından toplanan taze bağ yaprağının birçok hastalığa iyi geldiği belirtildi.
Aile Hekimi Dr. Musa Akın, taze bağ yapraklarının ishali kestiğini, vücuttaki çıban ve yaraların iyileşmesinde etkili olduğunu söyledi.
*Bağ yapraklarının tazelerinden birkaç tanesinin kaynatılarak içilmesi halinde alkolden nefret ve tiksinmenin olacağını ileri süren Dr. Akın, şöyle konuştu: "Taze asma yapraklarından 10 kadarını, altı dakika kaynatarak soğuduğun da içilmesi halinde alkole karşı nefret verici özelliği olmaktadır.
Taze bağ yaprakları bol miktarda tüketilmesi halinde talamusa etki edip hafıza merkezini güçlendirmektedir. Beynin daha verimli çalışmasına yardımcı olmaktadır.''
Sultaniye üzüm bağlarında taze yaprakların toplanmasıyla salamura yaprak alımlarında hızlanma gözlendi. Kilosunun şu an 70 Krş olduğu taze bağ yapraklarını bir bayanın günde ortalama 30 kilo topladığı belirtildi. Toplanan yaprakları ihracatçı kişilere satarak aile ekonomilerine gelir sağlayan bayanların, taze yaprak toplama işlerini eylül ayının başlarına kadar sürdürmeleri bekleniyor.
Sarıgöl Çanakçı köyünde Zekeriya Salamura işletmesinin sahibi Zekeriya Eryılmaz, Sarıgöl ve çevresinde 2010 ürünü taze yaprak alımında çok sayıda tüccar bulunduğunu, ortalama olarak sezon sonuna kadar 10 bin ton yaprak alımının gerçekleşmesinin beklenildiğini söyledi.
Taze bağ yaprağı alan çok sayıda tüccar olduğunu anlatan Eryılmaz, şöyle konuştu: "Bağcılarımızın topladığı taze yaprakları alarak salamurasını yapmaktayız. Bunları yurt içinde, Avrupa ve Arap ülkelerine cam kavanozlar içinde veya konserveleri yapılarak ihraç edilmektedir. Ayrıca, yine salamura yaprak işletmelerinde birer kiloluk cam kavanoz içinde doğal olarak tuzsuz, susuz olarak bastırılan bağ yapraklarını ihraç etmekteyiz. Alımlarımız Eylül ayının başlarına dek devam edecek."
Sarıgöl ve çevresinde 2010 yılı ürünü taze bağ yapraklarının alımlarının başlamasıyla birlikte piyasaya canlılık geldiği bağ yapraklarından elde edilen kazançların da aile ekonomilerine önemli katkı sağladığı belirtildi.
Ahududu
AHUDUDUYU KISACA TANIYALIM
hududu, üzümsü meyveler grubundandır. Yabani olarak birçok yerde rastlamak mümkündür. Fakat önemli olan ve tarımı yapılan ıslah edil miş kültür çeşitleridir. Yabanilere oran la bu çeşitler daha verimli, gös terişli ve ekonomik değer leri çok daha yüksektir. Ahududu, Yurdum uzda özellikle Bölgemizde son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmek tedir.
Ahududu meyveleri çeşitli şekilde değerlendirilmektedir. Taze tüketildikleri gibi konserve, reçel, marmelat, meyve suyu, pasta sanayii ve likör yapımında kullanılmaktadır. Aynı zaman da bol miktarda C vitamini ihtiva ettiklerinden tedavi edici özelliğine de sahiptir.
Ahududu şoklamaya elverişli olduğu için son yıllarda bölge mizde bazı ihracatçı firmalar dış ülkelere ihracat yapmaktadır. Ülkemiz için çok yeni olan ahududu yetiştiriciliği, özellikle aile işletmeciliği ve iş gücünün değerlendirilmesi açısından gelecek için ümit vericidir.
Ahududu yetiştiriciliği niçin orman içi köylerine tavsiye edilmektedir:
Toprak ve iklim koşullan ahududu yetiştiriciliği için daha uygundur.
Bu bölgelerdeki araziler daha küçük parçalar halindedir. Makineli tarım daha azdır.
Orman arazilerin meyilli oluşu nedeniyle toprak kaymalarına karşı iyi bir bitkidir,
- Aile tarımına uygundur.
Karlı bir tarım koludur. Orman tahribatının önlenmesi açısından çok önemlidir.
Yapılan gözlem ve çalışmalarda en iyi yetiştiricilik 800-1500 metre rakımda olmaktadır.
AHUDUDU REÇELİ
AHUDUDU REÇELİ NASIL YAPILIR
Malzemeler
1 Kilogram ahududu
3 Su Bardağı Su
5 Su Bardağı Toz Şeker
2 Çorba kaşığı Limon Suyu
Hazırlanışı
Ahududuları temizleyerek bir tencereye koyun. Üzerine şekeri döküp 2saat bekletin. Zamanı dolunca da suyu ilave edip karıştırarak kaynatın.
Ara ara karıştırarak 40dk boyunca kaynatmay devam edin. Şekeri iyice eriyince limon suyu katın ve 10dk daha kaynatın.
Reçel koyulaşınca ocaktan indirip kavanozlara doldurun.
Afiyet olsun
Haşhaş
HAŞHAŞI TANIYALIM
çiftçisinin hayatında geleneksel bir ürün olarak tanımlanan haşhaş bitkisi (papaver Somniferum L.) tek yıllık bir kültür bitkisidir. Tüm dünyada ekiminden üretimine ve satışına kadar ilgi ile izlenen önemli bir sanayi bitkisi olan haşhaşın tarımının Anadolu’da M.Ö 3000 yılından bu yana yapıldığı ve anavatanının Ön Asya olduğu bir çok yazar tarafından kaybedilmektedir.
Geleneksel haşhaş üreticisi ülke olarak kabul edilen ülkemizde, gerçek üretici olan çiftçimiz pratik olarak başka bir bitkinin yetiştirilmesinin mümkün olmadığı topraklarda yetiştirmektedir.
Haşhaşın kapsülünden "afyon" adlı uyuşturucu, tohumlarından da "haşhaş yağı" adı verilen yenilebilir yağ çıkarılır.
Bitkinin meyvesi olan kapsülde, çok sayıda tohum bulunur. Haşhaş yağı, tohumların %40-45'ini meydana getirir. Haşhaş yağı, kaliteli, yemeklik, bitkisel bir yağdır. Tohumların yağı çıkartıldıktan sonra kalan küspe hayvan yemi olarak kullanılır ve hayvanın sütündeki yağ oranını arttırır. Meyve kabuğundan 20 kadar alkaloid elde edilir. Bunlar, afyon türevleri olan, morfin, kodein, narkotin, papaverin gibi uyuşturucu olarak ve tıpta da kullanım alanı olan maddelerdir.
Haşhaşın faydaları arasında en bilineni uyuşturucu etkiye sahip olmasıdır. Haşhaş bitkisinin kapsülünden afyon adı verilen ve bağımlılık yaptığı için uyuşturucu sınıfına giren etken madde elde edildiği için ekimi sınıflandırılmış ve izine tabi tutulmuştur. Bitkinin ezilmesi sonucu elde edilen haşhaş yağı ise yemeklerde ve kozmetik sektöründe sabun yapımında kullanılmaktadır.
Haşhaşın faydaları bilinmesine rağmen bilinçsiz kullanımı sonucu bağımlılık yapma riski bulunduğu için kesinlikle uzman bir hekim kontrolünde kullanılması önerilmektedir. Ancak afyonu çıkarıldıktan sonra elde edilen haşhaş tohumunun kullanımı güvenlidir. Genelde bu tohum hamur işlerinde kullanılmaktadır. Haşhaşın faydaları arasında sayabileceklerimiz ishali kesmesi, ağrı kesici etkisi bulunması ve özellikle de diş ağrısını çok kısa bir sürede kesmesi yer alır.
Haşhaşın zararları arasında ise afyon tohumunun çıkarılmadığı durumlarda kullanıldıktan kısa bir süre sonra kişinin zihnini bulanıklıştırması, uyku getirmesi, mantıklı karar verme sürecini olumsuz yönde etkilemesi, kalp atış hızını oldukça yavaşlatması, tansiyonu tehlikeli boyutlara düşürmesi uzun süreli kullanımlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olması, organların genel sağlıklarını bozması yer alır.
1) Papaver somniferum alt tür anatolicum (Körhashas): Bitki 50-120 cm boyunda, az veya orta dalli, kapsülleri büyük (5 cm çapli), kalin kabuklu, konik, yuvarlak, olgunlasinca delikleri açilmayan türdür.
Bu alt türün de beyaz ve mor çiçekli olan varyeteleri (çesit) vardir.
Akhashas: Çiçekler saf beyaz, tohumlar beyaz veya devetüyü renklidir. Ekilmekte olan hashaslarin % 60-70’ini bu varyete teskil etmektedir. Bilhassa soft bölgede (Amasya, Tokat, Çorum, Malatya) ekilmektedir.
(Karahashas, Gökhashas): Çiçekler açik veya koyu mor, tohumlar gri veya kahverengidir. Yukaridaki varyeteye göre daha az ve genellikle onunla birlikte ekilmektedir.
2) Açikhashas:
Bitki 60-100 cm boyunda, kapsülleri küçük (2,5 cm çapli), çok ve nadiren orta dalli, ince kabuklu olup olgunlasinca kapsül meyvede delikler açilir. Bu alt türün de varyeteleri vardir. Ekimi körhashas alt türünün varyetelerine göre az olmakla beraber Bilecik, Kütahya, Usak, Afyon, Burdur, Isparta, Denizli ve hashas zirâati yapilan hemen her mintikada bulunur. Varyete violaceum’un çiçekleri açik mordan koyu mora kadar degisen renkli, dip kisimlari koyu mor renklidir. Tohumlar mavimsi-gri veya kahverengidir. Anadolu’da açik hashasin ençok rastlanan varyetesidir.
Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu.
Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmus ham meyveler, yapraklar, tohumlari ve tohumlarindan elde edilen yagidir. Hashas yapragi elde edildigi alt türe ve gövdedeki yerine göre sekli az çok degisir. Bilhassa hâricen kullanilan bâzi merhemlerin bilesimine girer ve agri dindiricidir. Hashasbasi, hashasin olgunlasmasindan, sütlüyken toplanan ve kurutulan, tohumlari çikarilan kapsül meyveleridir. Bilesiminde toplanma zamanina göre degisen afyon alkoloitleri vardir. Harici agri dindirici olarak, özellikle dis hekimliginde kullanilir. Tohumlarinin yagi ise, tohumlari sogukta tazyik edilmesi sûretiyle elde edilen yagdir. Sogukta elde edilen yagin bilesiminde asitler az, sicakta elde edilen yagin ise asitleri fazladir. Sogukta elde edilen yag, bâzi merhemlerin bilesimine girer. Sicakta elde edilen yag, yemek yagi ve sanayide sabun yapiminda kullanilir. Içerdigi zehirli maddele dolayisiyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanilmamalidir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)